Koronavirüs’ün delta varyantına rağmen 17 yaş altındaki çocuklarımızın Covid-19’dan çok nadir etkilendiğini, hastane ve yoğun bakıma yatırılmak zorunda kaldıklarını biliyoruz.
Önemli bilim dergilerinden birisi olan The Lancet dergisinde Mart 2021 tarihinde yayımlanan bir makalede yedi ülkenin verilerine bakılmış.
Pandemi süresince kaybedilen çocuk oranı milyonda ikiden daha az! (https://www.thelancet.com/journals/lanchi/article/PIIS2352-4642(21)00066-3/fulltext)
Bilim insanlarının genel görüşü, çocukların aşılanması konusunu her ülkenin kendi kriterlerine göre ele alması gerektiği yönünde.
Yani çocukların aşılanması konusunda henüz dünya genelinde ortak bir fikir birliğine varılmış değil.
Peki bizde 12-16 yaş çocuklarımızın aşılanması, okulların yüz yüze eğitime açılması koşulu gibi önümüze getiriliyor?
Onları korumak için mi?
Risk grubundaki çocukları ayrı tutacak olursak cevap hayır!
Çocukların aşılanması neye yarar?
Aşılanmamış büyükleri korumak için çocukları aşılıyoruz!
Çocukları da aşılayarak toplumsal bağışıklık oranının yükseltilmesine yardımcı oluyoruz!
Çocukları aşılarsak hastalığın yayılma ve mutasyonların ortaya çıkma riskini de azaltmış oluyoruz (!).
O zaman biraz daha verimli düşünelim.
Ülkemizde erişkinlerin çift doz aşılanma oranı %46’larda. Tek doz aşılananların oranı da %60’a ulaşmadı!
Yani ülkemizde erişkinlerin hatırı sayılır bir bölümü hala aşısız!
Hastaneyi çocuklar mı dolduruyor, erişkinler mi?
O zaman, aşılanmayan erişkinleri hedeflemek yerine neden aşılanmamış erişkinler yüzünden çocuklarımızı aşılayarak, aşısız erişkinleri korumaya almaya çalışıyoruz?
Toplumsal bağışıklık oranını yükseltmek de yine erişkinlerin büyük bölümünün aşılanmasından geçer.
Erişkinlere yönelmeden neden henüz Faz-1,2,3 çalışmalarının devam ettiği ve 3 Mayıs 2023 tarihinde sonlanması hedeflenen, Pfizer-BioNTech’in yürüttüğü çocuklarda aşı çalışmasına çocuklarımızı maruz bırakıyoruz?
Koronavirüs’ü çocuklar yayıyor desek, çocuklar erişkinler gibi meyhanelere, kahvehanelere, spor salonlarına, devlet dairelerine mi gidiyor?
Okullar ortak alanları ve bulaş oralardan ailelere yayılacak deniliyor ise, o zaman çocukları aşılamadan önce neden o çocukların ailelerinin aşılarının tamamlanıp tamamlanmadıklarına bakılmıyor?
Çocukların bağışıklık sistemlerinin erişkinlere göre daha hızlı ve daha kuvvetli tepki verdiği gerçeğinden yola çıktığımızda, henüz 3 Mayıs 2023’te tamamlanacak bir çalışmanın kesin sonuçlarını görmeden onları bu bilinmezliğe doğru sürüklüyoruz?
Dünya Sağlık Örgütü’ne baktığımızda ise, durumu iyi ülkelerin çocukları aşılamayı erteleyerek aşıların dünyanın diğer ülkelerle paylaşılmasını tavsiye ediyor.
Her ülke, çocukların aşılanması konusunda kendi kriterlerini belirlemekle yükümlüdür.
Ülkemizin gerçeklerini göz önünde bulundurup, sürekli dilimizden düşürmediğimiz Dünya Sağlık Örgütü’nün, CDC’nin önerilerini de okuduğumuzda, çocuklarımızın aşılanması kararının acele verilmiş bir karar olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Bir veli ve bir doktor olarak, 12-16 yaş arası çocukların aşılanması konusunda ısrarcı olan Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu’nun bu konuda tüm sorumluluğu üzerine alıp almayacağınıda herkesin karşısına çıkıp açıklamasını beklerim!
Kaynaklar:
https://www.bbc.com/news/world-57114734
https://www.cdc.gov/coronavirus/2019-ncov/vaccines/recommendations/adolescents.html
https://www.bbc.com/news/health-57203521